PERŞEMBE           26                 NİSAN

Naaman yiğit bir askerdi, ama cüzamlıydı.

2 Krallar 5:1

 

Önümüzde yiğit bir asker var, ama o dönemlerde iyileşmesi olanaksız gibi gözüken cüzam hastalığına yakalanmıştı. O dönemlerde, özellikle Yahudi toplumu içerisinde cüzamlı olan biri, en yakın sevdiklerinden ayrılmak zorundaydı. 2. cüzamlı toplumdan uzaklaştırılır, toplum dışına atılırdı. 3. cüzamlı olan biri kendisine yaklaşan birini gördüğü zaman, hemen kendisinin murdar, pis, kirli olduğunu bağırarak söylemesi gerekirdi. 4. cüzamlı olan biri asla bir kimseye dokunamazdı, kimsenin de kendisine dokunmasına izin verilmezdi. 5. cüzamlı tapınma yerlerine de gidemezdi, çünkü bu yerler onlar için yasaktı. Kısacası, cüzamlı biri her tür insan ilişkilerinden, temastan uzaktı. Bugün psikolojik tedavilerde kucaklama, dokunma, temas etme yöntemleri kullanılıyor. Bir çocuğun olumlu gelişmesi için anne babanın çocukla fiziksel teması çok önemlidir. Kucaklamak, temas etmek gerçekten de önemlidir. Ama cüzamlı biri bu tür eylemlerden tamamen uzaklaştırılır, belki de bir günde birkaç kere Ayaklaşma, ben kirli, murdar, pis biriyim@ diye bağırmak zorunda kalıyordu.