PAZAR             17               HAZİRAN

Keşke başım bir pınar, gözlerim bir gözyaşı kaynağı olsa!

Halkımın öldürülenleri için gece gündüz ağlasam.

Yeremya 9:1

Ağıtlar kitabı, bizi Yeremya=nın yüreğinin derinliklerine götürür. Tanrı=dan kendi kalbini gerçekten kıran bir mesaj getirmişti. Çok üzücü ve zavallıydı ve o ağlıyordu. Genel olarak gözyaşları bir zayıflık işareti olarak kabul edilir ya da ağlamak erkeklere yakışmaz; hele hele yüksek sesle ağlamak bebeklere özgüdür, denir. Ama bu hiç de doğru değil!
Yeremya adlı bu adamın çok yumuşak bir kalbi vardı. Hassastı, içtendi; merhametliydi. Bir anne kadar yumuşaktı. Buna karşın Kutsal Kitap=taki en sert ve en güçlü mesajı vermişti. Yeruşalim=in yakılıp yıkılacağını, halkın da Babil=e sürgüne götürüleceğini bildirmişti, yargının geleceğini onlara söylemişti ve halka Nebukadnessar=a teslim olmalarını öğütlemişti. Mesajı, başını derde sokmaktan başka bir işine yaramamıştı.
Siz olsaydınız, böylesine sert, katı ve şiddetli bir mesajı vermesi için nasıl birini seçerdiniz? unu diyebilirim ki, hiçbirimiz böyle bir mesaj vermesi için fazla yumuşak birini seçmezdik. Ama Tanrı böyle birini, yumuşak kalpli birini seçti.