SALI 10 EYLÜL
Al götür beni, haydi koşalım! Kral beni odasına götürsün. Seninle coşup seviniriz, aşkını şaraptan çok överiz. Ne kadar haklılar seni sevmekte!
Ezgiler Ezgisi 1:4READ MORE
“Haydi koşalım!” Bu bizim tembel olduğumuzdan dolayı itilmemiz gerektiği değil, çaresiz, yardımsız oluşumuzdur. İsteğimiz var; ruh istekli ama beden zayıftır. O’nunla birlikte koşmak istiyoruz, ama koşmak için gereken gücü bize O verecek. O bizi alıp götürmeli. “Önümüzdeki koşuyu sabırla koşalım. Gözlerimiz imanımızın önderi ve bütünleyicisi İsa’ya baksın” (İbr.12:1–2). “Rabbe umut bağlayanlar taze güce kavuşur, kanat açıp yükselirler kartallar gibi. Koşar ama zayıf düşmez, yürür ama yorulmazlar” (Yeşaya 40:31).
“Al götür beni, haydi koşalım!” diye haykırdığımızda, Rab yanıt veriyor. “Kral beni odasına götürsün.” Oda O’nun huzurunun gizi, konutu, tapınaktaki en kutsal yer gibi tıpkı. Gürültüden ve kalabalıktan uzakta olan gizli yer orası. O’nunla birlikte olabileceğimiz, yere sağlam temelde bastığımız, bizi kolları arasına alacağı yer. Mesih’in daveti şu: “İşte bak, kapıda durup çalıyorum. Her kim sesimi duyup kapıyı açarsa, onun yanına gireceğim. Ben onunla, o da benimle birlikte akşam yemeği yiyeceğiz” (Vahiy 3:20). Ah, O’nunla paydaşlıkta bulunmak, ne harika!”Paragraph Here