ÇARŞAMBA 03 NSAN
Kendilerinde barış (selamet) yokken barış rüyaları görürler.
Hezekiel 13:16READ MORE
İki kişi arasında, aile içerisinde, toplumda ve uluslar arasında barış her birimizin yüreğinde olan arzudur. Peki ama, barış gerçekten sağlanabilir mi? Savaşan uluslar, insanlar arasında yapılan barış anlaşmaları, sadece ciddi birileri kendi aralarındaki farklılıkları ve ellerindeki silahları bir tarafa bırakmaya hazır oldukları zaman imzalanabilir. İnsanlar, aileler birbirlerini oldukları gibi kabul ederlerse, birbirlerine değer verirlerse barış olabilir. Ama bunlar bir türlü başarılamıyor. Neden diye de soruyoruz! Çünkü barış sözde değil, yürekte olmalıdır. İstediği kadar insan barış barış diye haykırsın, barış ödülleri alsın, yine de barışı oluşturamaz ya da ancak yüzeysel bir barış sağlayabilir ki, bugün dünyamızda gördüğümüz de sadece yüzeysel bir barıştır. Gerçek barışı olamayan gerçek barışı da getiremez. Tanrı’nın Sözü’nün de belirttiği gibi, barışı olmayan barış naraları atabilir, rüyaları görebilir. Bu da, aç tavuğun rüyasında gördüğü darıya benziyor. Barış yürekte başlamalı ve ilk barış Tanrı’yla yapılmalı. İnsan kendi yüreğinde o barışa kavuştuğu zaman da barışı yaşayabilir. My Hidden Paragraph Here