ÇARŞAMBA 16 OCAK
Oğlum, sözlerimi tut…
öğrettiklerimi gözünün bebeği gibi koru.
Süleyman’ın Özdeyişleri 7: 1–2
Ustasının yanında 3 yıl çalıştıktan sonra, çırak ustasının evine gelir, ne kadar öğrendiğini, kendisini geliştirdiğini, her şeyi en ayrıntılarıyla görmeye çalıştığını anlatır. Şimdi sınava hazır olduğunu belirtir.
Ustası ona şöyle der: “Sana tek bir sorum var!”
Çırak hemen, “Hazırım ustam!” der.
Ustası, “Kapımdan içeriye girerken, çiçeklerim büyük vazonun sağında mı duruyordu yoksa solunda mı?” Bu soru karşısında şaşıran çırak, “hocam anladım, daha çalışmam gereken çok şey vardır” diyerek oradan bozulmuş bir şekilde ayrılır.
Bizler de çoğu zaman böyle yaşamıyor muyuz? Her şeyin farkında olduğumuzu söylüyoruz. Çocuğumuzu, eşimizi, kardeşlerimizi anladığımızı, her şeye dikkat ettiğimizi söylüyoruz, ama gerçekte hiç de öyle değil. Hatta herhangi bir konuşmada, bir davranışta fazla düşünmeden atıp tutarız. Oysa her gün öğrenmemiz gereken bir sürü şeyin olduğunu bilmeli ve öğrenmeye istekli olmalıyız.