PAZAR              13             OCAK

Rab’bin sizi bağışladığı gibi siz de

birbirinizi bağışlayın.

Koloseliler 3: 13

İnsanın kendisine yapılan kötülüğü bağışlaması her ne kadar önemli ve gerekliyse de, insan bunu pratikte nasıl yapacağını pek bilmez ya da affetmeyi kolay kolay gerçekleştiremez yaşamında. Affetme konusunda konuştuğum bir sürü insanımız bana hep şöyle dediler: “Söylediklerin güzel de, ama bana yapılan o onur kırıcı hakaretleri, haksızlığı, kötülüğü nasıl unutabilirim, nasıl hiç olmamış gibi atarım aklımdan. Deniyorum, ama bir türlü başaramıyorum! O haksızlıkları bir türlü unutamıyorum.”

Siz de böyle bir durumdaysanız size de tam olarak hak veriyorum. Kötülüğe iyilikle yanıt vermek, affetmek insan doğasına oldukça ters düşen bir durumdur. Susuzluktan kavrulan birisi, elinde olan bir iki damla suyu başkasına vermesi mümkün değildir. Ama yeterince suyu olan insan o fazla suyundan verebilir. Bunun gibi, sevildiğini bilen daha kolay sevebilir. Affedildiğini bilen yine affetmede başarı gösterebilir. Bugünkü ayetimiz de tam bunu bize gösteriyor: “Tanrı’nın sizi bağışladığı gibi” diyor. Bu bağışlama, merhamet etme ve sevme işini önce Tanrı yaptı. İşin asıl püf noktası da budur!