PERŞEMBE            18               EKİM            

Avram eşi Saray=a, Acariyen senin elinde. Neyi uygun görüyorsan yap@, dedi.

Böylece Saray cariyesi Hacer=e eziyet etmeye başladı. Hacer onun yanından kaçtı.

Yaratılış 16:6

Saray, brahim yanlış adım attılar, sonra da çıkan sonuçlardan dolayı birbirlerini suçlamaya başladılar. Aslında onlar Hacer de dahil, bir araya gelip Rab=bin önünde durarak yaptıkları hatadan dolayı af dilemeliydiler; birbirlerini de bağışlamalıydılar. Ne yazık ki brahim, Saray ve Hacer=de bunları görmüyoruz. Onların her biri kendi yollarından gittiler. Özellikle Saray ile Hacer arasındaki nefret öyle bir düzeye geldi ki, artık o ev yuva çekilemez bir duruma düştü. Nefret egemen olunca, insanın gözü hiçbir şey görmez. Nefret, insanı karşıdakine karşı düşman kılar ve saldırgan yapar. Nefret, insanı insan yapan merhamet, acıma, iyilik, sevmek, affetmek, yardım etmek gibi erdemlerden de mahrum eder.

Saray=ın öfkesi ve nefreti o kadar doruğa çıktı ki, Hacer=e eziyet etmeye başladı. Tabii ki öfkenin, nefretin ilk zararı kişinin kendisine olmaktadır. Atalarımız AKeskin sirkenin küpüne zararı vardır@ ya da AÖfkeyle kalkan, zararla oturur@ derler. Ne kadar yerinde ve doğru bir söz. Peki senin öfken ve kinin ne durumdadır?