PAZARTESİ 22 EKİM
Hacer, beni gören Tanrı=yı gerçekten gördüm mü? diyerek kendisiyle konuşan RAB=be AElRoi@ (Beni gören Tanrı) adını verdi.
Yaratılış 16: 13
Putperest bir halktan gelen Hacer=in Rab=bin meleğini görmesi, onu tamamen değiştirdi ve o yaşayan diri Tanrı=yı anladı. Bu Tanrı=nın diri ve yaşayan bir Tanrı olduğunu, her şeyi bildiğini ve gördüğünü kavradı; hem de en zor dönemde gerekenleri tedarik eden RAB olduğunu gördü.
Bu karşılaşmadan sonra Hacer gerçekten de büyük bir iman adımı atarak geriye döndü, Saray=a boğun eğip hizmetine devam etti. Büyük olasılıkla Saray=dan tutumu için özür de diledi. Sonra da Rab=bin meleğini gördüğünü, karnındaki bebeğin bir erkek çocuğu olduğunu ve adının da smail konulması gerektiğini anlattı. Saray da Tanrı=ya boğun eğmeli ve O=na bağımlı olarak yaşamasını öğrenmeliydi. Geriye dönen Hacer=in anlattıklarına herhalde inandı ve Hacer=in değiştiğini, daha alçakgönüllü olduğunu gördü. Bundan sonra Saray=ın Hacer=e eziyet ettiğini görmüyoruz. Bu bize şunu öğretiyor: Kaçmakla hiçbir sorun çözülmez. nsan daha çok Tanrı=ya bağlı olarak ve O=na güvenerek yaşamalıdır. kinci olarak da alçakgönüllülük bir çok sorunu da ortadan kaldırır.