Ağlıyorum, gözlerimden yaşlar boşanıyor. Çünkü beni avutan,
canımı tazeleyen benden uzak.
Ağıtlar 1:16
Hiç umutsuz bir duruma düştünüz mü? Ya da sevdiğiniz birisinin bir hastalıktan dolayı günden güne eriyip gittiğini, ama elinizden hiçbir şeyin gelmediğini yaşadınız mı?
Münir adında çok değerli bir dostumu kaybederken bunu yaşadım diğer iki dostumla birlikte. Dört arkadaş, dost ve kardeştik. Dostumuz Münir=in kansere yakalandığını duyduk. Onu ziyaret ettik, onun her gün daha çok eridiğini, ölüme doğru yaklaştığını görüyorduk. Ona yardım etmek, onu bu kanser mikrobundan kurtarmak istiyorduk, ama bir şey yapamıyorduk. Günlerce acı çektik, dua ettik. O zaman çok açık bir şekilde gördüm ki, yaşamda en zor olan durumlardan biri çaresizliktir! Sevdiğiniz birisine yardım etmek, onu kurtarmak istiyorsunuz, ama elinizden hiçbir şey gelmiyor. Ne korkunç!
Yeremya da halkının günah nedeniyle yok olmaya doğru gittiğini, onları kurtarmak istiyordu, ama halkı onu dinlemiyordu, o da bir şey yapamıyordu; çaresizdi. Bu nedenle de ağlıyor, gözyaşı döküyordu.